Salı akşamı, Bükreş valisi 7 Ekim Çarşamba gününden itibaren yürürlüğe girecek yeni kısıtlamaları duyurdu. Yeni COVID-19 vakalarının sayısını artırma bahanesiyle, yetkililer içerideki tiyatro, sinema, restoran ve kafeleri kapatmaya karar verdiler, Bükreş'te.
Gheorghe Cojanu, tüm bu önlemlerin en az önümüzdeki 7 gün boyunca veya insidans oranı 1.5'de 1000'in üzerinde kalacağı sürece geçerli olduğunu açıkladı.
Sadece konaklayan misafirler için iç mekan hizmetine izin verilen konaklama birimleri - otel, pansiyon, diğer konaklama birimleri - için bir istisna yapılır.
İnsidans oranı haftalık olarak bildirilen 1.5'de 1000'in altına düştüğünde, Acil Durumlar Komitesi derhal toplanacak ve tüm faaliyetlerin yeniden başlatılması talimatını verecektir.
Yeni kısıtlamaları öğrendikten sonra oturdum ve "Yetkililer neden turizmi, HoReCa'yı ve ulaşım endüstrisini yok etmek için yola çıktılar?" Büyük salgınların kafe ve restoranlarda olduğunu gösteren hiçbir rakam yok. Sinema ve tiyatrolarda daha az.
Aksine büyük salgınlar devlet kurumlarında, yaşlıların evlerinde, çocuk evlerinde, diğer kalabalık sektörlerde. Ve yine de açık kalıyorlar. Yani, COVID kiliselerde, kumarhanelerde, alışveriş merkezlerinde dolaşmıyor mu? Bahse girerim (kumarhaneler hala açıksa), önleme tedbirlerinin HoReCa alanında diğer endüstrilere kıyasla çok daha iyi gözlemlendiğine dair. Neden alınan önlemler yarıya indiriliyor ve herkes için aynı değil? Ya her şeyi kapatın ya da hiçbir şeyi kapatın ...Bu mantıklı olmaz mı?